Kaç Yaşına Kadar İzci Olunur? Etik, Epistemolojik ve Ontolojik Bir Sorgulama Bir filozof bakış açısıyla, yaşlanma ve gelişim arasındaki ilişki, sürekli olarak sorguladığımız, evrensel bir sorudur. Hayat, bir öğrenme süreci, bir dönüşüm ve bir keşif yolculuğudur. Peki, bu yolculukta izcilik gibi toplumsal bir rol üstlenmek için bir yaş sınırı var mıdır? Kaç yaşına kadar izci olunur? Bu soruya yanıt verirken, sadece izcilik kavramını değil, aynı zamanda insanın yaşam boyu öğrenme kapasitesini, etik sorumluluklarını ve varlık biçimini de göz önünde bulundurmalıyız. Etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden bu soruyu tartışarak, birey ve toplum açısından derin bir anlam keşfi yapabiliriz. Etik Perspektif: İzci…
10 YorumEtiket: bir
Kalsiyum Oksit Asit Mi? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücünü Keşfetmek Bir eğitimci olarak, en büyük motivasyonum, öğrencilerime sadece bir konu hakkında bilgi aktarmak değil, aynı zamanda bu bilgiyi bir araca dönüştürerek onların dünyayı keşfetmelerine yardımcı olmaktır. Öğrenme, bir dönüşüm sürecidir ve her öğrenci, bir konuda derinleşirken aslında o bilginin toplumsal ve bireysel etkilerini daha iyi anlar. Bugün, kimya alanında oldukça önemli bir bileşik olan kalsiyum oksit üzerine düşüncelerimizi şekillendirecek ve bu bileşiğin asidik mi, yoksa bazik mi olduğunu inceleyeceğiz. Öğrenmenin gücü, bu tür sorulara verilen doğru cevaplardan çok daha fazlasını ifade eder; bu soruların, bizi yeni keşiflere yönlendiren ve düşünce sınırlarımızı genişleten…
10 Yorumİbrahim Kalın’ın Şu Anki Görevi: Antropolojik Bir Perspektif Kültürlerin Derinliklerine Yolculuk: Bir Antropoloğun Perspektifi Kültür, insanlığın en temel yapı taşlarından biridir. Toplulukların gelenekleri, ritüelleri, semboller ve kimlikler, her bir toplumun kolektif hafızasında iz bırakır. Bir antropolog olarak, kültürlerin farklı katmanlarını ve içsel dinamiklerini anlamak, bizi sadece farklı toplumlarla tanıştırmakla kalmaz, aynı zamanda bu toplulukların neyi kutsal saydıkları, hangi değerleri benimsedikleri ve kimliklerini nasıl inşa ettikleri hakkında derinlemesine bilgi sunar. Bugün, Türk kültürünün önemli figürlerinden biri olan İbrahim Kalın‘ı ve onun şu anki görevini antropolojik bir bakış açısıyla ele almak istiyorum. İbrahim Kalın, yalnızca bir akademisyen ve yazar değil, aynı zamanda…
8 YorumAllah’ın İlk Yaratığı Nesne Nedir? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Giriş: Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Bir edebiyatçının gözünden bakıldığında, her anlatı bir yaratım sürecinin yansımasıdır. Kelimeler, tıpkı birer yaratıcı güç gibi, boş bir dünyayı şekillendirir, bir anlam evreni inşa ederler. Her kelime, bir imgeler ve metaforlar ağına dönüşebilir. Edebiyat, insanın anlam arayışını, varoluşunu sorgulamasını ve dünyayı nasıl algıladığını ortaya koyan bir süreçtir. Bu bağlamda, Allah’ın ilk yarattığı nesneye dair soruya edebiyat perspektifinden yaklaşmak, yalnızca bir teolojik merakla değil, aynı zamanda insanlık tarihinin ve varoluşunun anlatısal bir sorgulamasıyla ilgilidir. Düşünsel bir yolculuğa çıktığımızda, kelimeler ve hikayeler aracılığıyla yaratılan dünyaların anlamlarını…
4 YorumIştirak Hükmü Nedir? Tarihsel Bir Perspektif Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamaya çalışırken her zaman şu soruyu sorarım: Bugün yaşadıklarımız, geçmişin izlerinin bir yansıması mı? Geçmişin kararları, yasaları ve toplumlar arasındaki ilişkiler, zaman içinde şekillenen toplumsal yapıları ve bireysel davranışları nasıl dönüştürmüştür? Bugün ele alacağımız iştirak hükmü de, tarihin akışında önemli bir yer tutan, toplumsal yapıları ve hukuki düzeni şekillendiren bir kavramdır. Hangi toplumsal değişimler, hangi hukuki dönüşümler, bu tür bir düzenlemenin gerekliliğini ortaya koymuştur? İştirak hükmü, hem geçmişin izlerini hem de günümüzün toplumsal yapısını anlamamız açısından kilit bir öneme sahiptir. İştirak Hükmü: Tanım ve Hukuki Temeller İştirak hükmü, Türk Ceza…
6 Yorumİvmenin Yönü Var Mı? Kültürel Bir Keşif Toplumlar ve kültürler üzerine düşünürken, insanın hayatta nasıl ilerlediğini ve toplumsal yapılarının nasıl şekillendiğini sorgulamak insanın doğasında vardır. İvme kavramı, sadece fiziksel bir hareketin hızı ile ilgilenmeyip, toplumsal, kültürel ve kimliksel düzeyde de bir yön ve yönelim barındırmaktadır. Antropologlar, her kültürün kendine özgü bir ivme yarattığını ve bu ivmenin kültürün içindeki ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimlikler aracılığıyla yönlendirildiğini gözlemlemiştir. Peki, toplumların ilerleyişi veya dönüşümü bir yön taşır mı? Bu soruyu antropolojik bir bakış açısıyla ele alalım. İvme ve Ritüellerin Kültürel Yönü Ritüeller, insanlık tarihinin en eski ve en güçlü sosyal yapılarından biridir.…
8 Yorumİletişimde Gürültü Ne Anlama Gelir? Öğrenmenin Sessiz Kahramanı: Anlamın Yolculuğu Bir eğitimci olarak sınıfa her adım attığımda, öğrenmenin ne kadar hassas bir denge üzerine kurulu olduğunu hatırlarım. Her kelime, her jest, her sessizlik bir anlam taşır. Ancak bazen, en samimi anlatımlar bile öğrencinin zihninde yankısını bulmaz. İşte bu noktada devreye iletişimde gürültü girer. Gürültü, sadece bir ses karmaşası değil, anlamın kaybolduğu bir boşluktur. Öğrenmenin dönüştürücü gücünü ortaya çıkarabilmek için bu gürültüyü fark etmek, analiz etmek ve aşmak gerekir. Çünkü eğitim, yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda anlam inşasıdır. İletişimde Gürültünün Tanımı: Anlamın Bozulduğu Nokta İletişimde gürültü, bir mesajın gönderici tarafından…
8 YorumTam Gün Temizlik Kaç Saat? Emek, Zaman ve Ekonomik Değer Üzerine Bir Analiz Bir ekonomist olarak sık sık şu temel prensiple karşılaşırım: Kaynaklar sınırlıdır, ama ihtiyaçlar sonsuzdur. Bu durum, yalnızca devletlerin veya şirketlerin değil, bireylerin de ekonomik kararlarını şekillendirir. Zaman, emek ve gelir arasındaki denge, modern ekonomilerin en karmaşık sorunlarından biridir. “Tam gün temizlik kaç saat?” sorusu ilk bakışta pratik bir bilgi arayışı gibi görünse de, aslında emeğin değeri, zamanın fiyatı ve toplumsal refahın nasıl dağıldığına dair daha derin bir ekonomik tartışmayı gündeme getirir. Zamanın Ekonomik Değeri: Emek Üzerine Bir Denklem Ekonomide “zaman” bir üretim faktörü olarak görülür. Her bireyin…
8 Yorum“KARYE satılıyor mu?” Geleceğe dair bir keşif yolculuğuna çıkıyoruz Merhaba değerli okurlar — bugün sizlerle birlikte sadece “satılıyor mu?” sorusunun ötesine geçeceğiz. Hisseler, şirketlerin sahiplik hikâyelerini anlatır; bu yüzden sahiplik değişimlerinin arkasındaki strateji ve toplumsal etkiler de önemlidir. Hazırsanız, farklı açılardan bakalım: analitik erkek bakışı ve toplumsal kadın bakışı eşliğinde. — Analitik bakış: Hissede devir var mı, ne olabilir? “Satılıyor mu?” sorusuna ilk cevap verelim: Evet, bir geçmiş işlem kaydı var — KARYE (ya da unvan değişikliği sonrası A1YEN) şirketine dair bir pay devri bildirimi bulunuyor. Örneğin, 02.02.2024 tarihinde Orhun Kartal’a ait 15.850.002 TL nominal değerdeki E.KARYE paylarının Koray Holding’e…
6 YorumKarpuz Yararlı mı Zararlı mı? Yaz Sofrasının Kırmızı Bulmacasını Çözmek Bir dilim karpuz… Isırdığınız anda çıkan o çıtırtı, kolunuzdan dirseğe kadar uzanan hafif serinlik ve damağınızda şekerli bir esinti. Bugün, hepimizin çocukluğuna karışmış bu kırmızı yıldızın arkasındaki soruyu dürüstçe masaya yatırıyorum: “Karpuz yararlı mı, zararlı mı?” Ben bu tartışmayı sahici bir sohbet gibi severim; mutfak masasına kurulalım, veriyi, duyumu, geleneği ve geleceği aynı tabakta buluşturalım. Şimdiden uyarayım: Sürprizli bir yolculuk olacak. Kökler: Karpuzun Hikâyesi ve Soframıza Gelişi Karpuzun kökeni Afrika’nın sıcak topraklarına uzanır; binlerce yıl önce seçilerek yetiştirilen yabani akrabaları, bugün sofra karpuzuna dönüştü. Bu dönüşüm, sadece tatlılık ve sulu…
8 Yorum